İŞ MÜFETTİŞLERİ DAYANIŞMA DERNEĞİNDEN YAPILAN AÇIKLAMA
Üyelerimizden gelen talepler doğrultusunda Derneğimiz Yönetim Kurulu’nun aldığı karar uyarınca;
29.12.2012tarihli ve 28512 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk Ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik’in
- 8’incimaddesinin 1’inci fıkrasının (a) bendinin (3), (4) ve (5)’inci alt bentlerinin,
- 8’incimaddesinin 2’nci fıkrasının
- 18’incimaddesinin
İptali veyürütmesinin durdurulması istemi ile Danıştay’da dava açılmıştır.
Söz konusu Yönetmeliğin 8’inci maddesi ile ilgili iptal talebinin amacı, bu maddede sınavsız olarak (A) sınıfı iş güvenliği uzmanı belgesi verilmesi öngörülen meslek grupları arasında bu meslek gruplarının kariyerlerine uygun bir dengenin gözetilmemiş olması ve özellikle 4857 sayılı İş Kanunu ve 6331 sayılı İşSağlığı ve Güvenliği Kanunu uyarınca geniş bir denetim yetkisine sahip olan ve üç yıllık bir yetişme dönemi ve yeterlik sınavı sonucunda tüm yetkilerini eksiksiz kullanabilen Bakanlık iş müfettişlerinin hiçbir saha tecrübesi olmayan diğer bazı meslek grupları ile aynı veya daha zor koşullara tabi tutulmasıdır.
Daha da kabul edilemez olan husus ise, 8 yılı doldurmayan müfettişlere sınavla (C) sınıfı işgüvenliği uzmanlığı belgesi öngörülmüş olmasıdır. İşyerlerinde “Devlet adına” 6-7 yıl boyunca iş güvenliği teftişi yapan, iş güvenliği gerekçesiyle işin durdurulması dahil çeşitli idari tedbirler öneren bir müfettişe üstelik de sınavla (C) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesi verilmesi, kabul edilemez birdurumdur.
Derneğimizin bu konuya yaklaşımı, eğer 8 yılı doldurmayan müfettişlere doğrudan (A) sınıfı belgesi verilmeyecekse bu müfettişlere sınavla (C) sınıfı belgesi alacak kişiler arasında da yer verilmemesi yönündedir.
Yönetmeliğin 18’inci maddesi ile ilgili iptal talebi ise, iş güvenliği uzmanlığı eğitim kurumlarına mühendis, mimar veya teknik eleman olan en az ikieğitici ile tam süreli sözleşme yapma zorunluluğu getirilirken, mühendis, mimarveya teknik eleman olmayan eğiticiler ile kısmi süreli sözleşme yapılması zorunluluğu getirilmesinin, Anayasaya 10’uncu maddesindeki “eşitlik” ilkesine,48’inci maddesindeki çalışma ve sözleşme hürriyetine ve ayrıca 4857 sayılı İş Kanunu’nun 9’uncu maddesindeki “iş sözleşmesinin türünü ve çalışma biçimlerini belirleme serbestisi”ne aykırılık oluşturmasıdır.
İptali istenen madde, hem mühendis, mimar veya teknik eleman olmayan (eğitici belgesi sahibi) eğiticilere hem de bu eğiticileri çalıştıracak eğitim kurumlarına “kısmi süreliiş sözleşmesi” zorunluluğu getirmek suretiyle her iki taraf açısından da entemel insan haklarından olan çalışma ve sözleşme hürriyetini açıkça ihlaletmektedir.
Bu düzenleme, özellikle iş hacmi geniş olan eğitim kurumlarını daha az sayıda eğitici ile tamsüreli sözleşme yapmak yerine, anlaşılmaz biçimde daha çok sayıda eğitici ile kısmi süreli sözleşmeler yapmaya zorlamaktadır. Olaya eğiticiler açısından bakıldığında ise bu düzenleme, bir çok emekli meslektaşımızın da içinde yeraldığı (eğitici belgesi sahibi) mühendis, mimar veya teknik eleman olmayan eğiticileri tek bir eğitim kurumu ile tam süreli sözleşme yapmak yerine, çoksayıda eğitim kurumu ile kısmi süreli sözleşmeler yapmaya zorlamaktadır.
Dernek yönetiminin bu konuya yaklaşımı; Bakanlığın Anayasa ve İş Kanunu hükümlerineaçıkça aykırı şekilde kısıtlayıcı hüküm getirerek tarafları kısmi süreli sözleşmelere zorlamak yerine, gerek eğitim kurumlarını gerekse eğiticileri kendi ihtiyaçlarına uygun türde sözleşme yapmaları konusunda serbest bırakmasının daha hukuki olacağı yönündedir.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
İş Müfettişleri Dayanışma Derneği
YAZI YAZARAK PARA KAZANMA KONULU YAZIM İÇİN TIKLAYIN
0 yorum:
Yorum Gönder